Columbia Üniversitesi Rektörü Minouche Shafik, kampüste haftalar süren Gazze protestolarının ardından görevinden istifa etti.
Shafik, İsrail’in Filistinli sivillere yönelik saldırılarını protesto eden öğrencilere karşı yeterince sert önlemler almadığı gerekçesiyle eleştirilmişti. İstifasını duyurduğu açıklamasında, üniversitenin yönetimi sırasında birçok önemli ilerleme kaydettiklerini ve bu dönemin kendisi ve ailesi için zorlu geçtiğini belirtti.
Rektör Shafik, açıklamasında, topluluk içindeki farklı görüşlerle başa çıkmanın zor olduğunu ve bu sürecin ailesine de büyük bir bedel ödettiğini ifade etti. Akademik prensipleri desteklemeye ve adil davranmaya çalıştığını belirten Shafik, kendisi, meslektaşları ve öğrencilerinin tehdit unsuru olarak görülmesinin üzücü olduğunu vurguladı.
Minouche ShafikJOHNSON: YAHUDİ ÖĞRENCİLER RAHAT BİR NEFES ALACAK
ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Mike Johnson, Shafik’in istifasını memnuniyetle karşıladığını belirtti. Johnson, Shafik’in Yahudi öğrencileri koruma ve kampüste düzeni sağlama konusundaki başarısızlığının, Columbia Üniversitesi’ni antisemitizmle suçlanan bir merkez haline getirdiğini vurguladı. Johnson, Shafik’in istifasının ardından Columbia’daki Yahudi öğrencilerin rahat bir nefes alabileceklerini ifade etti.
PROTESTOLAR VE İSTİFA SÜRECİ
İspanya’daki Gazze Dayanışma Kampı’nın ardından, Columbia Üniversitesi öğrencileri, İsrail’in Gazze’deki saldırılarını ve işgalini destekleyen şirketlere karşı kampüste oturma eylemi düzenlemişti.
Protestoların başlangıcı 16 Nisan’a dayanıyor. Üniversite, 108 öğrenciyi gözaltına alarak eylemlere müdahale etmiş, daha sonra öğrenciler Hamilton Hall binasını işgal etmişti. Bu gelişmelerin ardından Shafik, Temsilciler Meclisi Eğitim ve İşgücü Komitesi’ne ifade vermiş ve Temsilciler Meclisi Başkanı Mike Johnson tarafından istifaya çağrılmıştı.
Columbia Üniversitesi’ndeki bu olaylar, Amerika Birleşik Devletleri’nde üniversite rektörlerinin, benzer protesto ve eleştiriler nedeniyle istifa ettiği bir dizi olayı takip ediyor. Harvard ve Pensilvanya üniversitelerinin de dahil olduğu birçok üniversite yöneticisi, baskılar karşısında görevlerinden ayrılmak zorunda kalmıştı.
