Erhan Keleşoğlu: Batı ittifakı, İsrail’e soykırım serbestliği sağladı

Hamas’ın silahlı kanadı Kassam Tugayları’nın ‘Aksa Tufanı’ adlı operasyonunun ardından şiddetlenen İsrail’in Gazze saldırılarında bir yıl geride kaldı. Ölü sayısının 42 bine dayandığı Gazze’de uluslararası kamuoyunun çağrılarına rağmen saldırılarını sürdüren İsrail, Lübnan’ın başkenti Beyrut’taki bombardımanları da artırdı.

İsrail’in saldırılarına yönelik Direniş Ekseni’nden de yanıt gelirken, son olarak İran, 1 Ekim gecesi İsrail’e füze saldırısı düzenledi. Bu, nisan ayında İsrail’e yüzlerce füze ve insansız hava aracı gönderen İran’ın İsrail’e yönelik ikinci saldırısı oldu.

Devrim Muhafızları, saldırının Tuğgeneral Abbas Nilfuruşan ve Hamas ile Hizbullah liderliklerine düzenlenen suikastlara bir ‘misilleme’ niteliğinde olduğunu açıkladı. Peki, 7 Ekim’in yıldönümünde Gazze’de ateşkes beklentisi ne durumda?

‘NETANYAHU, ABD’NİN ZAFİYETİNİ SONUNA KADAR KULLANIYOR’

Orta Doğu uzmanı ve akademisyen Erhan Keleşoğlu, ABD’de kasım ayında düzenlenecek başkanlık seçimlerine kadar ateşkes ihtimalinin gerçekleşmesinin mümkün olmadığını dile getirdi. “Sorun, Amerikan yönetiminin zafiyeti. Sorumluluk veya inisiyatif almak istememesi. Netanyahu da bu zafiyeti sonuna kadar kullanıyor” diyen Keleşoğlu, Gazze’de ateşkes sağlanmasının İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’ya bağlı olduğunu belirtti.

Hamas’ın, üç aşamalı ateşkes planını geçtiğimiz aylarda kabul ettiğini hatırlatan Keleşoğlu, şöyle devam etti: “Netanyahu, mümkün olduğu kadar Gazze’de soykırıma devam etmek, Gazze’yi ezmek istiyor.”

‘GAZZE’DE ULUSLARARASI SEFERBERLİK İLAN EDİLMELİ’

İsrail’in insansızlaştırma ve işgal politikası yürüttüğü Gazze’de, yeniden imar sürecinin ise uluslararası bir seferberlik ile mümkün olabileceğini ifade eden Keleşoğlu, şöyle konuştu:

“Başta Birleşmiş Milletler olmak üzere, bölgesel güçlerin aktif olacağı ve işin başını çekecekleri bir seferberlik ilan edilmesi gerekiyor. Bu seferberliğin teknokratik yönetimle devam etmesi de Gazze halkı açısından daha ehven olabilir. Çünkü, (yeniden inşa süreci) Hamas yönetiminde kalırsa İsrail’in itirazları artacaktır ve bu da süreci engelleyecektir. Hamas’tan hoşlanmayan bölgesel ve uluslararası güçlerin devreye girmesi, yardımları yürütmesi de zorlaşacaktır. Bu sebeple, teknokratik yönetim altında Gazze’de bir seferberlik ihtimali gündemde olacaktır ve Hamas da buna razı gelebilir.”

‘İSRAİL’E ÖNKOŞULSUZ DESTEK BİZİ BURAYA KADAR GETİRDİ’

İsrail’in Gazze saldırılarından Batılı liderlerin sorumlu tutulması gerektiğini belirten Keleşoğlu, “İsrail’e tanınan bu istisnai hareket etme serbestisi ve soykırımı yürütme özgürlüğü, ABD liderliğindeki Batı ittifakı eliyle oluşturuldu. İsrail’e ön koşulsuz destek bizi buraya kadar getirdi” dedi.

Erhan Keleşoğlu

Keleşoğlu, Cumhuriyetçilerin adayı Donald Trump ile Demokrat Partili Kamala Harris’in karşı karşıya geleceği ABD seçimlerinin ardından Batı’nın tutumunun değişebileceğine işaret etti:

“Bölgesel gerginliğin tırmanışı sürdürülemez, tansiyonu düşürmeye ihtiyaç var. Batılı ülkeler açısından da, hem İsrail’e bu kadar fazla yardımda bulunmanın ve operasyonlarını finanse etmenin hem de Kızıldeniz’de, Basra Körfezi’nde ve Doğu Akdeniz’de sürekli asker bulundurmanın da bir maliyeti var. Dolayısıyla özellikle ABD, stratejik açıdan uzun vadede gerginlik istemeyecektir. Ancak burada şöyle bir sıkıntı var: Netanyahu yönetimine çok yüz verildi ve Netanyahu ‘şımardı’.”

‘BATI ŞERİA’DA İSRAİL’İN SON DERECE ACIMASIZ UYGULAMALARINI GÖRÜYORUZ’

Keleşoğlu, “Batı Şeria’da uygulanan ilhak süreci Güney Lübnan’da da yaşanabilir mi?” sorusunu ise şöyle yanıtladı.

“Batı Şeria’daki Yahudi yerleşimciler çok ciddi bir sorun ve mevcut İsrail hükümetinde de temsilcileri mevcut. İsrail’in, Batı Şeria’ya yönelik son derece acımasız, son derece hukuk dışı uygulamalarını görüyoruz. Güney Lübnan’da ise Litani Nehri’ne kadar çıkmayı tekrar deneyebilirler. Özellikle, Şii köylerine yönelik bir etnik temizlik politikası uygulayabilirler.”

‘KARŞIMIZDA PERVASIZ BİR YÖNETİM VAR’

“Gazze’de ateşkes ihtimaliyle beraber Batı Şeria’daki Yahudi yerleşimcilerin üzerindeki baskı da artar mı?” sorusuna yanıtında ABD’ye işaret eden Keleşoğlu, “Bu da Amerikan yönetimine bağlı çünkü İsrail’i durdurabilecek başka hiçbir şey yok. İsrail’i sınırlayacak bir uluslararası baskı ne yazık ki oluşturulamadı, uluslararası kurumlar etkisiz. Karşımızda, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’ni ‘istenmeyen insan’ ilan edecek kadar pervasız bir yönetim var” ifadelerini kullandı.

ABD, NETANYAHU’YU DİZGİNLEYEBİLECEK Mİ?

Washington’dan aldığı destekle Netanyahu’nun ‘şımardığını’ dile getiren Keleşoğlu, “Yenilenen ABD yönetimi Netanyahu’yu dizginleyebilir mi?” sorusuna ise şu cevabı verdi:

“İsterlerse dizginleyebilirler. Ancak, Demokrat ve Cumhuriyetçi Partili vekillerin Netanyahu’nun Kongre’de yaptığı konuşmada nasıl alkışladığını gördükten sonra Harris mi farklı davranır, Trump mı farklı davranır, bunu analiz etmek güç.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir